Suriye’de rota değişikliği sinyali: ABD ‘YPG’, Şara ‘Hizbullah’ dedi

Uzun süredir terör örgüyü YPG’nin Suriye ordusuna eklemlenmesi beklenirken ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ağzındaki baklayı çıkardı.

Gelişmeyi ABD merkezli Washington Post’un haberine göre Barrack, “Suriye’nin mevcut merkezi devlet yapısının sürdürülemez olduğunu ve bölgesel özerklikleri de koruyan, ‘federasyon değil ama ona yakın’ yeni bir yönetim modeline ihtiyaç duyulduğunu” söyledi.

“İSLAMCILIĞIN TEHDİT OLUŞTURMADIĞI BİR DÜZEN”

Barrack, geçen ay bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Suriye’nin mevcut merkezi devlet yapısının sürdürülebilir olmadığını belirterek, “Bir federasyon değil ama ona yakın bir şey; herkesin kendi bütünlüğünü, kendi kültürünü ve dilini koruyabileceği, İslamcılığın tehdit oluşturmadığı bir düzen. Daha makul bir yol bulmamız gerektiğini herkes söylüyor” ifadelerini kullandı.

İSRAİL KARMAŞIKLAŞTIRIYOR

Haberde, uluslararası çevrelerde, özellikle ABD’de, Suriye’nin geleceğine ilişkin “daha esnek, bölgesel özerklikleri içeren bir yönetim modeline ihtiyaç duyulduğu” görüşünün öne çıktığına dikkati çekildi. Ancak İsrail’in azınlık bölgelerindeki, özellikle Dürzi topluluklarına yönelik güvenlik müdahalelerinin, ülkenin yeniden bütünleşme çabalarını karmaşıklaştırdığı vurgulandı.

SURİYE’DEKİ SEÇİMLER ÜÇ BÖLGEDE ERTELENDİ

Suriye’de eylülde yapılması planlanan parlamento seçimleri, güvenlik gerekçesiyle Süveyda, Rakka ve Haseke’de ertelendi. Seçim komisyonunun yalnızca hükümetin denetimindeki bölgelerde oy kullanmaya izin verdiği belirtilirken, terör örgütü SDG “demokratik olmayan ve dışlayıcı” olarak nitelendirdi.

Washington Post, Afrin’de başlatılan bir girişimle Kürt ve diğer azınlıklardan gençlerin Suriye Genel Güvenlik Kuvvetleri’ne katılması teşvik edildiğini, yaklaşık bin gönüllünün alındığını bildirdi.

ŞARA: “LÜBNAN HİZBULLAHI İLE ÇATIŞMAYI SÜRDÜRMEME KARARI ALDIK”

Öte yandan, Tom Barrack’ın Hizbullah konusunda Lübnan hükümetini sıkıştırdığı esnada Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ABD ve İsrail’in bölgede öncelikli olarak hedefe koyduğu Lübnan Hizbullahına karşı kendisinin kullanılamayacağı mesajını verdi.

Şam’da, Arap basınından genel yayın yönetmenleri, yöneticiler ve eski enformasyon bakanlarını kabul ettiği toplantıda Şara, Suriye’nin mevcut durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Lübnan ile ilişkiler konusunda dikkat çekici mesajlar verdi.

“KİMSENİN UZANTISI DEĞİLİM”

“İster cihadi örgütler ister Müslüman Kardeşler olsun, İslamcı partilerin/örgütlerin bir uzantısı değilim. Arap Baharı’nın da bir uzantısı değilim” ifadelerini kullanan Şara, Lübnan Hizbullahı ile çatışmayı sürdürmeme kararı aldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Lübnan ile artık yeni bir sayfa açma zamanı geldi. Geçmişten bağımsız olarak Lübnan-Suriye ilişkilerinin yeni bir tarihini yazmayı dört gözle bekliyoruz. Suriye’nin Lübnan’daki mezhepçi kutuplaşmaya yaptığı yatırım büyük bir hataydı ve tekrarlanmamalıdır. Hizbullah tarafından açılan yaralardan feragat ettik ve Şam kurtarıldıktan sonra çatışmayı sürdürmeme kararı aldık. Biz ne teröristiz ne varoluşsal bir tehdit ne de Hizbullah ile hesaplaşmak için bir aracız. Lübnan ile ekonomi, istikrar ve karşılıklı çıkar temelinde devletler arası bir ilişki istiyoruz. Lübnan, Suriye’nin yeniden doğuşundan faydalanmalı, aksi takdirde büyük bir fırsatı kaybedecek.”

BARRACK LÜBNAN İÇİN NE DEDİ

Barrack, temmuz ayında yaptığı açıklamada, Lübnan’ın Hizbullah’ı silahsızlandırmaması halinde ülkenin Suriye veya İsrail tarafından işgale uğrayabileceğini ileri sürdü. Barrack, Lübnan’ın Suriye ve İsrail’den kaynaklanan “varoluşsal bir tehdit” altında olduğunu öne sürerek, “Bir yanda İsrail var, diğer yanda İran. Şimdi de Suriye çok hızlı bir şekilde sahneye çıkıyor. Eğer Lübnan harekete geçmezse yeniden Bilâdü’ş-Şâm olacak” dedi.

Lübnan’ı küçümseyici ifadeler kullanan Lübnan asıllı Barrack, “Suriye tarafı Lübnan’ı kendi sahil tatil beldesi gibi görüyor. Bu nedenle harekete geçmemiz gerektiğini söylüyor” şeklinde konuştu.

BİLÂDÜ’Ş-ŞÂM NEDİR

İslam ve Osmanlı tarih literatüründe Bilâdü’ş-Şâm, “Şam diyarı”, “Şam ülkesi” anlamına geliyor.

“Bilâd” kelimesi Arapçada “ülkeler, beldeler” demektir.

“Şâm” ise bugün yalnızca Şam (Damascus) kenti için kullanılsa da, tarihsel bağlamda Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve İsrail topraklarını kapsayan geniş bölgeyi ifade ediyor.

Bilâdü’ş-Şâm, Doğu Akdeniz havzasındaki Levant bölgesinin İslam coğrafyacılarının kullandığı klasik adı.

ŞAM’DA “KRİTİK” GÖRÜŞME

Suriye Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Şara, ABD’li heyeti Şam’da kabul etti.

Görüşmede, Suriye ve bölgedeki son gelişmelerin yanı sıra güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik diyalog ve işbirliğinin güçlendirilmesi konuları ele alındı.

Barrack başkanlığındaki heyette, ABD Senatosu Üyesi Jeanne Shaheen ile Temsilciler Meclisi Üyesi Joe Wilson da yer aldı.

İSRAİL’DEN LÜBNAN’A “HİZBULLAH” DAYATMASI

Tel Aviv yönetimi, 25 Ağustos’ta Lübnan ordusunun Hizbullah’ın silahsızlandırılması için gerekli adımları atması halinde İsrail ordusunun Lübnan’da işgal ettiği bölgelerdeki askeri varlığının aşamalı olarak azaltılacağını bildirdi. Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ise İsrail’in ülkesinin egemenliğine saygı göstermesi ve Lübnan topraklarından çekilmesi çağrısı yaptı.

NETANYAHU İLE GÖRÜŞTÜ

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’in İsrail’e gelerek Başbakan Binyamin Netanyahu ile Suriye ve Lübnan konusunu ele aldıkları bir görüşme gerçekleştirdiği bildirildi.

The Jerusalem Post gazetesine konuşan ismi açıklanmayan bir kaynağa göre, ABD Suriye Özel Temsilcisi Barrack, görüşmede Netanyahu’dan Lübnan’a düzenledikleri saldırıları sona erdirmelerini istedi.

Söz konusu kaynağa göre, ikili, Suriye ile İsrail arasındaki müzakereleri de ele aldı.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Dışişleri Bakanı Gideon Saar ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile de bir araya geldi.

İsrail seyahatinde Barrack’a ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus da eşlik etti.

İSRAİL VE SURİYE HEYETLERİ PARİS’TE BİR ARAYA GELMİŞTİ

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani ile İstihbarat Başkanı Hüseyin Selame ile Fransa’nın başkenti Paris’te 19 Ağustos’ta bir araya geldi.

Görüşmede İsrail ile Suriye sınırındaki “güvenlik konusunun” ele alındığı belirtildi.

Suriye devlet kanalı El-İhbariyye’ye konuşan bir hükümet kaynağı ise görüşmede Suriye tarafının 1974’te imzalanan ateşkes anlaşmasının yeniden etkinleştirilmesi için net bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdiğini belirtti.

Kaynak, bu mekanizmanın İsrail’in Suriye topraklarına yönelik ihlallerini durdurmayı ve bölgede daha istikrarlı bir ortam oluşturmayı amaçladığını söyledi.

İSRAİL’İN SURİYE TOPRAKLARINDAKİ İŞGALİ

İsrail ordusu, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepelerinde, buraya bitişik tampon bölgeyi 8 Aralık 2024’te işgal etti.

İsrail birlikleri, işgali tampon bölgenin de ilerisine taşıyarak başkent Şam’ın 20 kilometre yakınına ulaştı.

İki ülke arasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması ile Golan Tepelerindeki tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlendi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’nin güneyindeki işgalin kalıcı olacağı mesajını vermiş ve Suriye’nin egemenliğine aykırı olarak güney bölgesinin silahsızlandırılması talebinde bulundu.

İsrail, 13 Temmuz’da Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da patlak veren çatışmalara müdahil olmuş, Suriye ordusu ve Şam’daki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi yakınları ile Genelkurmay binasına saldırılar düzenledi.

İSRAİL, LÜBNAN’A SALDIRILARI

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateşkese rağmen İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyine neredeyse her gün hava ve kara saldırıları düzenliyor.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail ordusu Lübnan’da 4 bin 300’den fazla ihlalde bulundu, bu süreçte en az 245 kişi hayatını kaybetti, 513 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyinden kısmi çekilme gerçekleştirse de son çatışmalarda ele geçirdiği 5 stratejik tepedeki işgalini sürdürüyor.

You May Have Missed